Savaşın kazanan tarafı yoktur. Az kaybeden tarafı, çok kaybeden
tarafı yoktur. Savaş kayıptır, savaş yıkımdır, savaş
züldür… İnsanlığa zulümdür… Savaş insanlığın planlanan
cinnetidir. Savaşta zafer yalandır… Zafer yoktur, ayıp vardır, günah
vardır.
Savaşta başarı yalandır. Başarı yoktur, utanca kılıf vardır.
Bahaneler vardır, tonla, yığınla. Günahı bastırmak için haklılık
çabası vardır, hamasi nutuklar vardır destan destan. Savaş sanatı
yalandır. Savaşta sanat olmaz, savaş sanatı diye bir şey yoktur.
Sanat var etmek içindir, yıkmak için değil. Sanat sevgiden doğar,
savaş nefretten. Sanat insan işidir, savaş ise şeytan.
Kavganın kazananı yoktur, az dayak yiyeni çok dayak yiyeni
vardır, az kanayanı çok kanayanı vardır. Kavgada başarı yoktur,
kavga şiddettir. Şiddet kinden doğar, şiddet nefretten doğar.
Şiddetin azı çoğu olmaz, şiddetin kararı olmaz, şiddetin dengesi
olmaz… Şiddetin nerede başlayıp nerede biteceği de belli olmaz.
Şiddet önceden sonuçlarını hesaplayacağın bir şey de değildir.
Şiddet övgüye tabi değildir, övgüye tabi olan barıştır.
Çocuklar kavga ederken babalar der ki, “Siz kardeşsiniz,
kardeş kardeşe vurmaz.” Babamızın bu sözünü duyduğumuzda
elimiz yanımıza düşer.
Soruyorum ben, hani insanlık kardeşti?… Âdem ve Havva’dan
türemişti?… Eliniz neden yanınıza düşmez, başınız neden önünüze
Devamı “Sessizliğimle Dans” ta…